Elinizdeki bu roman, 1800 lü yılların sonları ile 1945 yılları arasında yaşanan acı ve çilelerle dolu sosyal hayatı, insanların yaşam mücadelelerini, savaş yıllarında ki yoksulluk, kıtlık ve her türlü sıkıntılara rağmen yaşanan tertemiz bir aşkı anlatmaktadır. Kalplerdeki aşk, ne savaş dinler, ne kıtlık, ne de yoksulluk. Yüreklerdeki o mührü söküp atmaya kimsenin gücü yetemez. Aşk, uzak olan yolları yakınlaştırır, gönüldengönüle gizli bir yol ve bir köprü kurar. Zamanla üstesinden gelinemez bir noktaya gel

El sıkışarak ayrılırken Cemil Hoca: Aşkın yaşı olmaz, gözyaşı olurmuş. İnşallah ikimiz de gözyaşı dökmeyiz, dedi. Meryem, yeniden Cemil Hoca'nın gözlerine baktı, gözleri sulandı, neredeyse ağlayacaktı: Ben mutluluktan ağlarım, senin endişen olmasın, Cemil Bey, diye cevap verdi. Eve dönüş yolunda çok mutluydu Meryem, kendi kendine: Onunla tanıştıktan sonra anladım ki; bir başka gönülde benim için sıcacık bir yuva daha varmış. Duvarları sevgiden, çatısı merhametten yapılmış bir yuva. İnsanların beni anlamalar

DUVAKTAKİ GÖZYAŞI. Bu esnada arkada kapı yavaşça açıldı. Handan ablasının kalktığını duymuş, o da uyanmıştı. Feyza arkasında bir küçük ses, bir hıçkırık duydu. Döndü, gelen küçük kız kardeşi Handan'dı: Abla, ne olur, gitmesen olmaz mı? diye yalvardı. O daha küçüktü, Evliliğin ne olduğunu bilmiyordu. Feyza'nın yüreğinde volkanlar patladı. Kollarını kardeşine açtı. Sonsuza uçuşan kelebekler gibi mavimsi, sarımtırak, yeşil... Handan, yanaklarında iki damla yaş ve titreyen dudaklarıyla ablasına tekrar yalvard

Bu esnada arkada kapı yavaşça açıldı. Handan ablasının kalktığını duymuş, o da uyanmıştı. Feyza arkasında bir küçük ses, bir hıçkırık duydu. Döndü, gelen küçük kız kardeşi Handan'dı: Abla, ne olur, gitmesen olmaz mı? diye yalvardı. O daha küçüktü, Evliliğin ne olduğunu bilmiyordu. Feyza'nın yüreğinde volkanlar patladı. Kollarını kardeşine açtı. Sonsuza uçuşan kelebekler gibi mavimsi, sarımtırak, yeşil... Handan, yanaklarında iki damla yaş ve titreyen dudaklarıyla ablasına tekrar yalvardı: Ne olur abla ka

Size bir soru sormak istiyorum: Düşmekte olan bir uçağın içindesiniz. Uçak yere çakılmak üzere tüm hızıyla irtifa kaybediyor. Her şey dü- şüyor, yuvarlanıyor, sağa sola çarpıyor, tutunacak bir yerler arıyorsunuz. Bağrışanlar, çığlık çığlığa feryat edenler. Yanındakine sarılanlar. Siz de iki elinizi ensenizde kenetleyip, başınızı öndeki koltuğun arkasında bacaklarınızın arasına koyarak iyice düğümlendiniz. Gözlerinizi açamıyorsunuz. Hayal sinemanız, biraz sonra nereye düşeceği belli olmayan uçakta can verece

İnsan ölmez... Sadece yeni bir yolculuğa çıkmak üzere uyanır. Tıpkı bir kelebeğin; geride bıraktığı tırtıl gibidir öldüğünü sandığımız beden. Ölümü anlamak, hayatı anlamak demektir. Ondan gelmek ve Ona dönmektir. Mevlana; Sevgiliye Kavuşma diye söz eder ölümden. İnsan korkar mı sevgiliye kavuş- mak üzere yürümekten... Sanmasınlar yıkıldık,sanmasınlar çöktük. Bir başka bahar için sadece yaprak döktük. Mevlana Celaleddin-İ Rumi

Allah'ı bulmak için, zerreden Güneş'e ve Güneş'ten galaksilere kadar, bu koca kâinat, sonsuz derecede ilim, kudret ve irade sahibi tek bir ustanın eseri ve mülküdür. O mülkünde, sanatının bütün mükemmelliklerini ve inceliklerini akıl ve şuur sahiplerinin, Yüce Allah'ı bilmesi ve tanıması için teşhir etmiştir. -Hasan Tanrıverdi- Allah'ı Nasıl Buldumisimli bu eserin okuyucularına hayırlı, faideli ve tesirli olmasını Rabbim'den niyaz ederim, elinize yüreğinize sağlık. Gerçek yurdunu kaybettiği cennetini unut

Kudret sahibi yüce Allah, yaşadığımız şu dünyamızı ve dünyamızın da içinde yer aldığı bütün kâinatı, yarattığı İlâhi kanunlarla var etmiş ve donatmış. Cereyan eden bütün hadiselere bu kanunları sebep olarak koymuş. Şu muazzam kâinat bahçesinde, Kadiri Zülcelâlin, her zerrede nakış nakış işlediği bu ilâhi kanunlar, hayatın devamının gerçek sebepleri olmuş, her şey hikmet ve adalet ile onun ilim ve kudreti dairesinde koyduğu sistem ile hareket eder hale gelmiş. Yüce Allahın koyduğu bu kanunları hiçbir kulun d

Biz uzun bir seferde olan yolcularız. Ruhlar âleminden anne rahmine, oradan dünyaya, dünyadan kabre, kabirden haşre, haşirden sonsuzluk memleketine gitmek üzere seyahat halindeyiz. Bizler bu uzun yolculukta tabiri caiz ise ruhlar âleminde öldük, anne rahminde dirildik. Anne rahminde öldük, dünyada dirildik. Dünyada ölüp, mezarda dirileceğiz. Mezarda ölüp, mahşerde dirileceğiz. Böylece bu sırlarla dolu uzun yolculuk ebedi bir hayatla noktalanacak. Yollarda karanlığı dağıtacak, yolculuğumuzu kolaylaştıracak b

Aşk, kendi nefsini koruyamayacak kadar fedakârlık ister. Aşk, kimsede suç aramaksızın bağışlamaktır. Çünkü aşkta kin ve nefrete yer yoktur. Zira iki zıt bir arada olamaz. Aşk sabır ister, katlanmak gerek. Aşk, doymak bilmez, verdikçe daha çok ister. Hepsinden önemlisi aşk, külfet ister, çünkü külfetsiz nimet olmaz. Deniz kenarına yuva kurarsan, sana her türlü dalgaların vurabileceğini hesaba katarak, kucaklamaya hazır olmalısın. Âşık, sevdiğinde kusur aramaz, ayıp ve kusurlarını görmek istemez. Onun için aş

Her anne-baba mutlaka çocuğunu sever. Ancak sevginizi ona hissettirmedikten sonra, sizin içinizde yaşattığınız ve sakladığınız çocuk sevgisinin evladınız için hiçbir önemi olamaz. İçinizdeki sevgiyi çocuğunuzla paylaştığınızda, ona değer katarsınız. Sevgiyi öğrenen çocuk mutlu olduğu gibi, etrafına da mutluluk verir. Çünkü insanlık tarihi göstermiştir ki, sevginin herkes için şifalı tedavi edici bir özelliği vardır. Çocuk ailenin bir ürünüdür. Yaşadığını, ailesinin, okulun ve çevresinin öğrettiklerini öğren

Medyada şahit olduğumuz olumsuz olayları örnek alarak,Bekârlık, sultanlıktır söylemiyle, evliliği bir korku filmi gibi göstermek doğru değildir. Doğru olduğuna inandığımız muhataplarla gerçekleştireceğimiz evlilik, bize sultanlığın kapılarını ardına kadar açabilir. Onun için, biz diyoruz ki bekârlık değil, EVLİLİK SULTANLIKTIR.

Çocuklarla ve Gençlerle İletişime Geçmenin 25 Yöntemi Phillip Mountrose çocuklarla ebeveynlerin iletişimini en iyi seviyeye çıkarmak için geliştirdiği yöntemle anne-baba ve çocuk arasında ki diyaloğu güçlendirecek araçlar sunuyor Elinizdeki bu eser dürüstlük, cesaret, sorumluluk gibi değerlerin çocuğa kazandırılmasından; duyguların ve iç dünyanın yansıtılmasına kadar çocuğunuzu tanımak ve onunla iletişime geçebilmek için pek çok noktaya değiniyor. Çocuklarla ve gençlerle iletişim kurabilmenin 25 pratik yön

Allah'ı Nasıl Buldum; Her Zerrede Allah'a Açılan Bir Pencere Vardır Allah'ı bulmak için, zerreden Güneş'e ve Güneş'ten galaksilere kadar, bu koca kâinat, sonsuz derecede ilim, kudret ve irade sahibi tek bir ustanın eseri ve mülküdür. O mülkünde, sanatının bütün mükemmelliklerini ve inceliklerini akıl ve şuur sahiplerinin, Yüce Allah'ı bilmesi ve tanıması için teşhir etmiştir. -Hasan Tanrıverdi- Allah'ı Nasıl Buldum isimli bu eserin okuyucularına hayırlı, faideli ve tesirli olmasını Rabbim'den niyaz ederim

Duvaktaki Gözyaşı Bu esnada arkada kapı yavaşça açıldı. Handan ablasının kalktığını duymuş, o da uyanmıştı. Feyza arkasında bir küçük ses, bir hıçkırık duydu. Döndü, gelen küçük kız kardeşi Handan'dı: Abla, ne olur, gitmesen olmaz mı? diye yalvardı. O daha küçüktü, Evliliğin ne olduğunu bilmiyordu. Feyza'nın yüreğinde volkanlar patladı. Kollarını kardeşine açtı. Sonsuza uçuşan kelebekler gibi mavimsi, sarımtırak, yeşil... Handan, yanaklarında iki damla yaş ve titreyen dudaklarıyla ablasına tekrar yalvard